Etkinliklerin ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan Arıkan, tüm Türkiye’de kronikleşen sorunların olduğunu hatırlatarak, “20 yıllık AKP iktidarında ülkemiz ve milletimiz; hem genelde hem de yerelde kronikleşen sorunlarla baş başa kalmıştır. Bu sorunların AKP iktidarı tarafından çözülemeyeceğini de biliyoruz” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan, Kahramanmaraş’ta bir dizi programa katıldı. Programların ardından düzenlediği basın toplantısında Kahramanmaraş’ın köklü bir tarihinin olduğuna dikkat çeken Arıkan, sorunların çözüm beklediğini kaydederek, AKP iktidarının ise sözünü tutmadığına dikkat çekti.

“AKSU ÇAYI İÇİN VERİL EN SÖZ GİBİ ÜLKE SORUNLARI İÇİN VERİLEN SÖZLER DE TUTULMUYOR”

Kahramanmaraş’ta bulunan Aksu Çayı’nın fabrikalar tarafından zehirlendiğine dikkat çeken Arıkan, Aksu Çayı’nın simsiyah aktığını belirterek, “Aksu Çayı’nın durumunun çözümüyle alakalı Maraş’a bir söz verildi. Kim tarafından? Kahramanmaraş Milletvekili ve aynı zamanda AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal tarafından. Bugün Aksu Çayı’na baktığımızda bu sözün tutulmadığını görüyoruz. Ve herkes bilsin Maraş’ta sözünü tutmayan iktidar Türkiye’de de sözünü tutmuyor. Aksu Çayı sorununu çözmeyen iktidar, ülke sorunlarını da çözmüyor” dedi.

“CUMHURBAŞKANI SÖZ VERDİ FAKAT TUTMADI”

Afşin-Elbistan Termik Santrali ile ilgili Cumhurbaşkanı tarafından söz verildiğini hatırlatan Arıkan, santralin hala insan sağlığına zararlı külleri etrafına yağdırmaya devam ettiğini ifade ederek, “Termik santralin filtrelendirilmesi ile ilgili sözü belediye başkanı vermiyor, milletvekili vermiyor, bakan vermiyor. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisi veriyor. ‘Termik Santral filtrelenecek’ diye kendisi demişti. İşte aynı şekilde Kahramanmaraş’a verdiği sözü tutmayan Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye verdiği sözleri de tutmuyor. Ve Maraş’ın halihazırda kronikleşen sorunları çözülmezken, bu sorunlarına yenileri de eklenmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“BİZ, ÜRETİCİNİN EMEĞİNİN KORUNMASINI İSTİYORUZ”

Kahramanmaraş’ta sorunların çözülmediğine dikkat çeken Arıkan, sorunların yanı sıra destek verme konusunda da zayıf olunduğunun altını çizerek, “Kahramanmaraş’ın coğrafi işaretli ürün olan biberi var. Maraşlıları bu ürünü daha fazla üretmesi için teşvik etsenize. Bırakın fiyatı üretici belirlesin, Maraşlı belirlesin. Fakat iktidar Maraş için bunu istemiyor. Maraşlı gider yapsın, emek versin sonra da belirlenen fiyat neyse rıza göstersin! İktidar böyle istiyor olabilir ama biz istemiyoruz. Biz Maraş’taki de tüm Türkiye’deki de üreticimizin emeğini korumak istiyoruz. Tarımda, hayvancılıkta, sanayide, teknolojide üretimi teşvik etmek istiyoruz. Çünkü bizim ülke olarak tek çıkar yolumuz bu! Üretim ülkemizin en büyük ihtiyacı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rakibi belli oluyor! 6'lı Masa'nın adayını açıklayacağı tarih netleşti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rakibi belli oluyor! 6'lı Masa'nın adayını açıklayacağı tarih netleşti

"ÇİFTÇİ TARLASINI SULAYAMIYOR"

Kahramanmaraş’ın su kaynakları ile sadece kendisini değil birçok ilinde içme suyu ihtiyacını karşıladığına dikkat çeken Arıkan, fakat Kahramanmaraşlı bir çiftçinin susuzluktan ürünlerinin kuruduğunu hatırlatarak, “Böyle bir memlekette biz çiftçilerimizin 12 dönümlük bir arazide ekili olan tüm mısırlarının susuzluktan kuruduğuna şahit oluyoruz. Yani sormak istiyoruz; çok mu zordu bu ihtiyacın Ayvalı Barajı’ndan karşılanması! Sadece bu hamleyi yapacaktınız. Ne çiftçimiz mağdur olacaktı ne de ürünlerimiz heba olacaktı. Bu iktidarda sorun çözmeye dair hiç mi heves kalmadı? Bugün Maraş’ın yaşadığı sorunlara bakınca demek ki kalmamış diyoruz. Her şeye rağmen, bütün yönetimdeki beceriksizliğe rağmen iktidar hâlâ vaat vermeye devam ediyor. 2023’te şunlar olacak, yılbaşından sonra her şey düzelecek vesaire. Tamam da biz size niye inanalım? Maraşlı size neden inansın?” ifadelerini kullandı.

“GIDA ENFLASYONU VE KİRALAR İNSANIMIZIN BELİNİ BÜKÜYOR”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girdiği 2017 yılından itibaren yaşananları analiz eden Arıkan, matematiksel verilerde ülkenin giderek kötüleştiğine dikkat çekerek, “Gıda enflasyonu ve kiralar insanımızın belini büküyor. Milyonlarca emekli asgari ücretin altında bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Milyonlarca asgari ücretli açlık sınırının altında maaş alarak yaşamaya çalışıyor. Sabit gelirle çalışanların tamamına yakını yoksulluk sınırının altında yaşamakta. Büyükşehirlerde yaşayanlar ekmeği 1 lira daha ucuza almak için saatlerce kuyrukta bekliyorlar. Üniversite öğrencilerimizin büyük bir kısmı barınma problemini hala çözemedi. Sayın Nurettin Nebati’nin de dediği gibi bu tablo sabit gelirlileri, dar gelirlileri vurmaktadır. 2022 Dünya Eşitsizlik Raporu’na göre ülkemizde en çok kazanan yüzde 10’luk kesimin serveti, en az kazanan yüzde 50’lik kesimin servetinin tam 23 katına sahip durumda. Diğer yandan bankalar ve büyük servet sahipleri, yüksek enflasyon sayesinde servet transferi yapmaktadırlar. Gelir dağılımındaki adaletsizlik büyüyerek artmaktadır” dedi.