Öztunç, "Her gün sınırlardan binlerce insan giriyor bu ülkeye. Kim oldukları, ne ile geldikleri belli değil. Arlı mı arsız mı, terörist mi kim bunlar? Sen çıkmışsın ‘biz göndereceğiz’ diyorsun, hadi oradan" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, CHP Kahramanmaraş İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
Öztunç, açıklamalarının satır başları şöyle:
“DIŞARIYA YARDIMSEVER, İÇERİYE BİHABER
En yardımsever ülkeyiz' demiş. Doğru söylemiş. Kime yardımsever? Suriyeliye, Afganistanlıya, Iraklıya yardımsever. İşçiye ne olacak? Dışarıya yardımseversin, içeriye ne olacak? İşçiye, çiftçiye, asgari ücretliye, doktora, polise, memura, emekliye yardımsever değilsin. Dışarıya yardımsevermiş. Dışarıya yardımsever, içeriye bihaber, içeriden haberi yok. Türkiye'de ne olup ne bittiğinin farkında değil demek ki. Millet, 1 lira daha ucuza ekmek almak için halk ekmek kuyruklarında sıra bekliyor. Sonra lafa gelince diyor ki 'şükretmeyi bilin, tatminsizlik, şükürsüzlük nedir.' Sayın Erdoğan, vatandaşa şükret, dişini sık, yarım kilo kıyma ye, domatesi tane ile alın diyorsunuz, peki sizinkiler ne olacak? İşte Kahramanmaraş'ta AK Parti'nin iftarını gördük. Kuş sütü eksik, ne ararsan var.
AK PARTİ DEMEK, HALKTAN UZAKLAŞMAK DEMEK
Millete gelince yemeyin, içmeyin, kendisi saraylarda, yatlarda, hanlarda, hamamlarda zevk-i sefa içerisinde. Tayyip Erdoğan ve ekibi keyif çatıyor, millet ekmek bulamıyor. Tayyip Erdoğan, sarayda yaşıyor, teşkilattakiler de şatafatlı sofralarda yemek yiyorlar, keyif yapıyorlar, vatandaş çocuğuna süt alamıyor, süt. AK Parti demek, halktan uzaklaşmak, şatafat içinde yaşayanlar demek.
HADİ ORADAN
Bir de sığınmacı meselesi var şu anda. Erdoğan, dün yine Suriyeliler konusunda bir açıklama yapmış. Erdoğan'ın açıklaması samimi değil. Efendim, şu kadar insanı göndereceğiz, şöyle planlıyoruz... Önce gelenleri durdur gelenleri. Her gün sınırlardan binlerce insan giriyor bu ülkeye. Kim oldukları, neyle geldikleri belli değil. Arlı mı arsız mı, terörist mi değil mi kim bunlar? Her gün binlerce insan sınırlardan Türkiye'ye giriyor, sen çıkmışsın, 'biz göndereceğiz' diyorsun, hadi oradan. Sınırlar yol geçen hanına dönmüş. Sınırlarımız delik deşik olmuş. Her gün binlerce insan Türkiye'ye giriş yapıyor. Kim oldukları belli olmayan binlerce insan. Sen önce bu girişleri durdur, ondan sonra bak. İnşallah, bizim iktidarımızda iki yıl içerisinde bu Suriyeli meselesi çözeceğiz. İki yıl içerisinde Suriyeliler, mültecilerle ilgili sorunu çözeceğiz.
MİSAFİR, EV SAHİBİNİ KOVUYOR ARTIK
Türk askeri onların vatanını korumaya çalışıyor, onlar Türkiye'de keyif yapıyorlar. Geziyorlar, tozuyorlar, bir de bizim toplumumuza laf ediyorlar, videolar çekiyorlar, utanmadan. Kimseye düşman değiliz, bu bir ırkçılık değil. Şüphesiz ki bunlar savaş mağduruydu. Evet, geldiler, sığındılar, misafir oldular ama yeter kardeşim. Misafir, ev sahibini kovuyor artık. Peki bu sorunu kim yarattı? Tayyip Erdoğan yarattı. Tayyip Erdoğan bu sorunu çözemez. Çözme şansı yok. İnşallah biz bu sorunu çözeceğiz.
BUGÜNE KADAR NİYE BEKLEDİN EY ERDOĞAN?
'Şimdi biz yeni bir proje yapacağız, göndereceğiz' diyor. Bugüne kadar niye bekledin ey Erdoğan? Oyları düşüyor, kaybediyorlar, Kahramanmaraş da dahil. Kahramanmaraş kaleleriydi. Yüzde 40'ın altına düştüler Kahramanmaraş'ta. Bende bütün anketler var. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı da anket yaptırmış, açıklasın hadi. Ben biliyorum onun yaptırdığı anketi, biz de yapıyoruz, bütün anketler var.
TÜRKİYE'NİN DEMOGRAFİSİNİ, SOSYOLOJİK YAPISINI BOZUYORLAR
Bu sorunu Türkiye'nin başına bela eden Tayyip Erdoğan'dır. Gelenleri görüyorsunuz, İstanbul'da, sahil kasabalarında hareketlerini, yaptıklarını... Türkiye'nin demografisini, sosyolojik yapısını, aile kültürünü bozuyorlar.
BÜLENT TURAN, MİLLETE KÜFÜR ETMİŞTİR
Dün gördünüz, bir grup başkanvekili, eski bakan, milletvekilleri, ağızlarında ne o kelimeler. Yakışır mı bir siyasetçiye ya. Biz edebimizi, efendiliğimizi bozmuyoruz. Onlar efendiliğini, edeplerini bozmuş durumda. Edepsiz edepsiz konuşuyorlar. Türk milletinin yarısından fazlasına, dilim varmıyor o kelimeyi söyleyecek adam milletvekili olamaz. AK Parti Grup Başkanvekili'nin milletvekilliğinin düşürülmesi lazım. Millete 'dangalak' denir mi ya sen kimsin. Nasıl söylersin bu lafı. Bu ülkenin yurttaşlarına nasıl öyle bir kelime kullanırsın sen. Haddine mi düşmüş. Bunu bir muhalefet partisinin milletvekili söylese yandaş medya, AK Parti, troller zıplamışlardı. O milletvekilinin, millete ettiği bu küfrün hesabını vermesi gerekiyor. Millete küfredilmez, milletle inatlaşılmaz, millete ağır hakaret edilmez. Bülent Turan, millete küfür, hakaret etmiştir. Bunun hesabını vermelidir, verecektir de.”